Robert Kolej – Bü – ’68’Lİ YILLAR

ROBERT KOLEJ YÜKSEKOKULU

Buradaki yazı “İstanbul’daki Yabancı Okullar” konulu bir İBB yayını için yazıldı. Ancak henüz bir kitap içinde basılmadı. Mezun olduğum yüksek okul hakkında olduğundan buraya koyuyorum.

 

1966 yılında İzlerimiz adlı Robert Kolej edebiyat dergisi yarışmasında “Türk Dili Üzerine” adlı yazıyla birinci olduğumdan dergi yönetmeni Erdal Kabatepe’den İnceleme Ödülü’nü alırken.

 

 

1966-67 Ders Yılı Robert Kolej Öğrenci Birliği Yönetim Kurulu (soldan sağa): Işık İnselbağ, Aydın Akgerman, Engin Deniz Akarlı, Kayhan Akduman, Jak Jabes, İbrahim Betil (Başkan), Hitay (Kermen) Yükseker (Sekreter); ben (Başkan Yardımcısı) Levon Mafyan, Halil Örücü, Deniz Sarmat, Osman Ergenekon.

 

1967-68 Ders Yılı Robert Kolej Öğrenci Birliği Yönetim Kurulu (soldan sağa): Ali Çınar, Kadem Akyüz, Evren Gündem, Engin Deniz Akarlı (Başkan), Mehmet Ceritoğlu, Jak Jabes, Şadel Aydınel, Levon Mafyan (Sekreter), Can Saydam, ben (Başkan Yardımcısı).

 

1968-69 Ders Yılı Robert Kolej Öğrenci Birliği Yönetim kurulu (soldan sağa): Mine (Kantar) Çınar, Emin Balay (Başkan Yardımcısı), Halim Aydın, Müfide (Aynıbal) Pekin, Gökay Sürsal, Mehmet Ceritoğlu, ben (Başkan), Ali Çınar (Sekreter), Bülent Becan, Aydın Tabakoğlu, Ali Eşref Turan.

 

1969-1970 Robert Kolej Öğrenci Birliği Başkanı Ali Çınar ile birlikte

 

Öğrenci İşleri Amiri Ruhi Keklikoğlu.                                                  Öğrenci İşleri Amiri Mustafa Dilber.

 

 

 

 

 

Robert Kolej Yüksek Okulu (RKYO) günlerimi “Dedem Koruk Yemiş…” Emekçilerle Yanyana Yaşam adlı kitabımın 87-230. sayfalarında uzun uzun anlattım. Bu okulda yaklaşık 7 yıl kaldım. Robert Kolej Öğrenci Birliği’nde (RKÖB) iki yıl başkan yardımcılığı, bir yıl da başkan olarak görev yaptım. Bu süre içinde Türkiye Milli Talebe Federasyonu TMTF’nin gerçekleştirdiği Kültür Şenlikleri sonrasında, İKSV öncesinde bir kültür köprüsü olarak önemle ele alınıp incelenmesi gerekli Robert Kolej Kültür Haftaları’nın üçünde fiili görev yaptım. Bunlardan 1968-1969 Ders yılında, 19-26 Nisan 1969 tarihleri arasında gerçekleştirilen 3. Kültür Haftası’nın programı aşağıda sunulmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

’68 gençliğinin yayınladığı onlarca bildiri ve afişten bir kolaj (Tasarım: Bir ‘68’li Sadık Karamustafa). Ortak bildirilerin altında genelde bu kolajda da görüldüğü gibi Robert Kolej Öğrenci Birliği’nin de adı yer alırdı. Bildirilerimize bazen Türkiye’den 80’i aşkın kuruluş imza koyardı.

 

5 Mayıs 1969 tarihinde bir anlamda Robert Kolej’in Boğaziçi Üniversitesi’ne dönüşüm sürecini başlatan “Demokratik Forum”da konuşurken. Forum “anti-demokratik uygulamaları tartışma” adı altında düzenlenmişti. Katılımın %60’ın üzerinde olduğu forumda “iki günlük boykot” kararı alındı ve sorunsuzca gerçekleştirildi. Ardından süreç önce “millileştirme”, ardından “özerk üniversite” sloganlarıyla sürdürüldü.

 

O dönemin güzide sosyalist yayın organı
ANT’ta çıkan iki günlük boykot haberi.

 

Robert Kolej’den BÜ’ye dönüşümün bir aşamasında okulda kullandığımız afiş o günlerin canlı tanığı. Tasarım: arkadaş-abi karikatürist Tan Oral.

 

Robert Kolej Öğrenci Birliği’nin “Robert Kolej’i BÜ’ye Dönüştürme Süreci”nin en son somut, ayrıntılı belgesi. “Robert Kolej Öğrencilerinin Görüşü” başlığını taşıyan A4 boyutundaki 42 sayfalık bu İngilizce metin benim başkanlığım dönemimde çok sayıda öğrencinin katılımıyla hazırlandı ve benden sonraki başkan Ali Çınar döneminde gözden geçirilerek tüm RKYO öğretim üyelerine ve ilgililere gönderildi.

Raporun içeriği zaten çok şeyi aydınlatır durumda. Rapor RKYO öğrencilerinin Öğrenci Birliği önderliğinde ne denli bilinçli ve sorumlu bir mücadele verdiğinin en güzel örneği. Bu rapor ayrıca Robert Kolej Yüksek Okulu hakkında, öğrencileri suçlayarak tarih yazanların gerçeklerden habersiz olduklarını ortaya seren bir tarihi belge.   Bu çok önemli raporun BÜ arşivinde bulunması gerekiyor. Ben hâlâ bir kopyayı saklıyorum.

 

 

1969 Eylül tarihli Öğrenci Birliği tarafından RKYO Öğretim Üyeleri Kurulu’nun (Faculty/Senato) özellikle yabancı mensuplarına gönderilen bu belge de nasıl bir Türk üniversitesinin talep edildiğini gözler önüne seriyor.

 

31 Temmuz 1988 tarihli Hürriyet gazetesindeki Robert Kolej’e ilişkin ilginç bir yayın.

 

Robert Kolej hocalarından John Freely’nin okul üzerine yazdığı gerçekdışı resmi tarihi (çünkü BÜ Rektörlüğü bu kitabı ayrıca yayınladı) ilk yayınlandığında ben, okul öğrencisi Nail Satlıgan (Karl Marx’ın Kapital’i çevirmenlerinden, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi hocalarından) ve Freely’in öğrencilerinden ODTÜ Fizik bölümü profesörü olan Semih Koray virgül dergisinin Kasım  2001 tarihli sayısında (Sayı:45) birer yazıyla bu kitabı çok sert biçimde eleştirdik. Aşağıda bu yazıları bulacaksınız. Ne yazık ki bu yazılar BÜ öğretim üyelerince ve bazı kişilerce o tarihlerde cevapsız bırakıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Robert Kolej hocalarından John Freely’nin okul üzerine yazdığı gerçekdışı resmi tarihi (çünkü BÜ Rektörlüğü bu kitabı ayrıca yayınladı) ilk yayınlandığında ben, okul öğrencisi Nail Satlıgan (Karl Marx’ın Kapital’i çevirmenlerinden, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi hocalarından) ve Freely’in öğrencilerinden ODTÜ Fizik bölümü profesörü olan Semih Koray virgül dergisinin Kasım  2001 tarihli sayısında (Sayı:45) birer yazıyla bu kitabı çok sert biçimde eleştirdik. Aşağıda bu yazıları bulacaksınız. Ne yazık ki bu yazılar BÜ öğretim üyelerince ve bazı kişilerce o tarihlerde cevapsız bırakıldı.

 

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ (BÜ)

RKYO’nun BÜ’ye dönüşümünden sonra da okula ilgim devam etti. Bir ara bazı okul mezunlarının da desteklediği “BÜ’yü özelleştirme” söylemlerine Cumhuriyet Gazetesi’nde yazdığım bir yazı ile karşı çıktım (4 Ağustos 1999).

 

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği BÜMED’in yayın organı Boğaziçi dergisi Robert Kolej Öğrenci Birliği’nin “Millileştirme” kampanyasının 40. yılında benden bir söyleşi talep etti. Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İBB tarafından yayınlanan Türkiye’nin 68’i Denizlere Çıkan Sokaklar (Rıdvan Akar, Hülya Demir, Hakan Koçak) adlı kitapta editörler 1967 yılının en önemli gençlik hareketi olan “Özel Okullar Ankara-İstanbul Yürüyüşü” ile Robert Kolej’in Boğaziçi Üniversitesi’ne Dönüşünün öyküsünü benim yazmamı istediler (s. 134-153). Burada yazıyı bulacaksınız.

 

 

 

 

 

Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Şükran Soner’in 4 Ocak 2020’de benimle yaptığı bir röportajın bir kısmında yine BÜ konusu gündemdeydi.

 

BÜ’ye kayyum atanmasından sonra öğrenci ve öğretim üyelerinin direniş günlerinde okulun BÜ’ye dönüşüm sürecini çok yakından izlemiş olan gazeteci Şükran Soner ile Cumhuriyet’te BÜ’yü konuştuk.

 

2022 yılında BÜ’de direniş sürerken bu haklı direnişin sosyal medyadaki prestijinden kendilerine kişisel pay çıkarmak isteyen bazı fırsatçılar parayla Boğaziçi’nde yanan Meşale adlı bir kitap yayınlattılar. Birçok yayına ve bazı gazetecilere bu kitabı eleştiren buradaki yazıyı gönderdim. Ancak yayınevi reklamlarına bağlı olan yayınlar bu yazıyı yayınlamadılar.

Yukarıda sözü edilen yayına ilişkin bana tek yer veren kadim dostum Necati Doğru oldu. Necati kendisine bu konuda gönderdiğim bir mektubun bir bölümünü Sözcü’deki köşesinde yayınlama cesaretini gösterdi (22 Mayıs 2022).

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Robert Kolej’in Boğaziçi Üniversitesi’ne dönüşümünün tarihi gerçeklerini “Dedem Koruk Yemiş…” Emekçilerle Yanyana Bir Yaşam adlı anı kitabımın (Literatür Yayınları, İstanbul 2024)  231-262 sayfaları arasında uzun uzun anlattım.

BÜ’deki direnişi çok yakından izleyen Şükran Ketenci 28 Mayıs 2022 tarihli köşesinde bana göndermelerde bulunarak RKYO’dan BÜ’ye dönüşümün köşe taşlarını hatırlattı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

68’Lİ YILLAR

Türkiye Milli Talebe Federasyonu Ocak 1967’de yediemine (kayyuma) devredilmesine rağmen 19678 ve 68 yıllarında gençliğin önemli bir kuruluşu olarak iz bıraktı.

 

1968 Mayıs ayıyla birlikte tüm dünya sarsılmış,68’li Yıllar başlamıştı. Haziran 1968’de önce İstanbul Üniversitesi (İÜ), ardından İTÜ işgal edilecekti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İÜ işgali sırasında tüm taraflar sorunlarını ciddi raporlarla yönetime duyurmaya çalıştılar. Geriye çok güzel çalışmalar kaldı: “İstanbul Üniversitesi Genel Reform Tasarısı ve Fakültelere Özgü İstekler” (İÜ İşgal Komiteleri Konseyi) ile “Üniversite Asistanları Sendikası’nın Üniversite Reformu Hakkında Görüşleri”. Bunlar tarihe not düşmenin ciddi belgeleridir.

9 Ağustos 1968 tarihli “Öğrenci Örgütleri Dayanışma Kurulu, Eşgüdüm ve Haberleşme Komitesi”nin “Öğrenci Örgütleri Dayanışma Toplantısına Çağrı Mektubu” o dönemin bir başka ciddi belgesidir.

 

1968 yazında üniversite gençliği ABD 6. Filosu’nun bazı gemilerinin İstanbul’a gelmesini protesto ederken polis Vedat Demircioğlu adlı bir arkadaşımızı İTÜ yurdu penceresinden aşağı atarak katletti. Olaylar büyüdü. Şubat 1969’da yine aynı gemiler İstanbul’a gelince üniversite gençliği bir hafta süreyle değişik eylemlerle 6. Filo’yu protesto etti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gençliğin 1969 6. Filo’yu protesto eylemlerinin son gününde 16 Şubat 19069 günü yapılan “Emperyalizme ve Sömürüye Karşı İşçi Yürüyüşü” adlı yürüyüş kolluk kuvvetlerinin yardımıyla silahlı İslamcı güçlerce bastırılmaya çalışıldı ve 2 gösteri onlarca hunharca öldürüldü. Ve ne yazık ki çoğu emekçi 30 bin göstericinin katıldığı bu eylem tarihe “Kanlı Pazar” adıyla geçti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1968, 1969 Yılları çok yoğun bildiri yayınlanmasına sahne oldu.

 

 

 

 

 

 

 

Bir grup öğrenciyle işçi 1969 yazında Kartal’da İstanbul Bölgesi İşçiler Birliği (İBİB) adıyla bugün bile hâlâ incelenmeyi gerektiren bir örgüt kurdular.

 

 

 

1969 Temmuz-Eylül ayları arasında İTÜ İnşaat Fakültesi Talebe Cemiyeti’nin önderlik yaptığı bir sivil hareketle bir grup öğrenci İstanbul Boğazı’na köprü yapılmasına karşı giriştikleri protestoyu somutlaştırmak amacıyla Hakkari’de Zap Suyu üzerine “Devrimci Gençlik Köprüsü” diye bilenen bir köprü inşa ettiler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Benim de yer aldığım, çevrede sosyal araştırma yapmayı da içeren bu projeyle inşa edilen köprü Bahriye Kabadayı’nın (Dal) belgesel filmine konu oldu. Devlet tarafından havaya uçurulduktan sonra köprü 2010 yılında KESK öncülüğünde yeniden inşa edildi.

 

 

 

 

’68’in 10 yılları  tüm dünyada hep  anıldı. Türkiye’de ’68 üzerine ilk ciddi yayın 16-22 Kasım 1986 tarihli Yeni Gündem dergisinde yapıldı. ’68 kuşağının bazı isimleriyle yapılan röportajları konu eden yazıda benim de görüşlerime yer verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

12 Mart yıldönümünde 1996’da ’68’li yıllara ait bir yazı.

 

Bir ara “’68’li olmak” moda oldu. Herkes eskinin yanlışlarıyla yüzleşmeden ’68’li görünmeye başlayınca canım çok sıkılmış olmalı ki, 26 Mayıs 1998 tarihli Cumhuriyet gazetesinde “’68’de Galiba Epeyce de Sosyalizm Vardı” başlıklı bir yazı yazmıştım:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1968’in 30. yılında Tempo dergisi özel bir ek yayınladı. Bu yayın için benden de görüş aldılar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Başta Mesele kitap dergisi olmak üzere bayı dergiler 1968’in 40. yılında özel yayın yaptılar:

Toplumsal Tarih ve Piramid Sanat dergileri 1968’in 50. Yılını özel sayı olarak yaşattılar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Türkiye’de bir ilk: Bir Üniversitede 1968 yılı tartışıldı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) 1968’ın 50. yılında “1968 ve Düşüncesi” başlıklı bir sempozyum düzenledi. Bu sempozyumun Sözlü Tarih bölümünde Fahri Aral, Masis Kürkçügil ve ben konuşma yaptık.

’68’in en önemli liderlerinden İTÜ öğrencisi Harun Karadeniz’i devletin kendisine sağlık imkânı tanımaması nedeniyle 15 Ağustos 1975 günü kaybetmiştik. Ölüm günlerinde Harun’u mezarı başında anmaya çalıştık. Harun için ölümünün 40. Yılında Cumhuriyet’te yayınlanan son bir yazım ile mezarı başındaki konuşmalarımız:

 

Harun’un mezarı başında (soldan sağa): ben, Osman Saffet Arolat, Harun’un abisi, Masis Kürkçügil.

 

Çok sayıda ’68’linin bir arada olduğu bir toplantı (İÜ İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti Lokali, 12 Nisan 2017).

 

Aynı toplantıda ben konuşurken, oturanlar Masis Kürkçügil ve Mehdi Beşpınar.

 

Bir ’68 buluşması (soldan sağa): Alpay biber, Mehdi Beşpınar, Atilla Coşkun, Fahri Aral, ben.

 

Oktay Kaynak’ın düzenlediği “’68’liler İzmir Buluşmaları”ndan 2023 yılı (soldan sağa): Çimen Turan, ben, İnci Beşpınar, Alpay Biber.

 

LinkedIn
Share
Instagram