Gezi Yazıları

MEKSİKA VE GUATEMALA*

FEST Travel’ın kurucusu ve sahibi Faruk Pekin de Evliya Çelebi gibi doğarken şefaat yerine seyahat diyenlerden. Sektörde taklit edilmeye çalışılan ve trend belirleyici durumda olan FEST’in başarısının arkasındaki isim. “Gitmediğiniz yer kaldı mı?” sorusuna, “Evet, Afrika’nın bir kısmını görmedim” diye cevap veriyor. Bugüne kadar organize ettiği turlarda binlerce kişiyi bir ansiklopedi yutmuşçasına bilgilendiren ve “Seyahatte önemli olan görmek değil, algılamaktır” diyen Faruk Pekin’in sırrı yorgun gözükürken dinlenmek: “Belli bir kültürü izlerken aslında fiziksel olarak yoruluyor olsanız da o bilgiler size inanılmaz bir dinginlik veriyor.” Pekin, Maya ve Aztekler için gittiği ve daha defalarca gideceği Meksika ve Guatemala’yı anlattı.

Siz bu işi yapan birçok şirket arasından yıllar önce sıyrıldınız ve tahtınızı kimseye bırakacak gibi değilsiniz, nedir size farklı kılan?
Oldukça yüksek bir kalite tutturduk ve devamlı yükseltiyoruz. Alışveriş odaklı  olmayan, gerçekten bilgilendirmek isteyen, sabahtan akşama gezen, yoğun anlatım talep eden bir müşteri kitlesine hitap ettik, hatta kendi müşterimizi yarattık. Bizim için gezilerimizde en önemli kriter tematik olması, belli bir konsept dâhilinde gerçekleşmesi ve her bir gezinin diğerini tamamlaması.

Türkler genelde Meksika ve Guatemala’ya neden gidiyor?
Genelde Aztek ve Maya uygarlıkları için gidiliyor, bu arada bu aslında tam tersidir, Maya önce gelir, ayrıca arada birçok başka uygarlık vardır. Bu uygarlıkların izinde gezmek isteyenlerin en yoğun şekilde görecekleri şeyler bu iki ülkede. Bir de eleştirim var. Türkiye’den Meksika’ya çok tur var ama Meksika dedikleri zaman çoğunun aklına gelen yerler maalesef sadece Acapulco ve Cancun. Cancun deniz kenarı, Acapulco ise kumarın ağırlıklı olduğu bir yer. İkisi de sonradan yaratılmış sahte cennetler. Halbuki Meksika’da çok değişik halklar var. Sadece Maya ve Aztek dersek ciddi bir haksızlık etmiş oluruz, arada Olmekler, Zapotekler, Mikstekler, Toltekler, Sabotekler ve birçok uygarlık var. Ama Maya ve Aztek’e bence gereğinden çok önem veriliyor, bir Ortadoğu’ya, Asya’ya bakılırsa çok da parlak değiller aslında. Bunların çok ilgi çekmesinin sebebi çok gizemli ve bir sürü diğer uygarlığa kıyasla daha yakın zamanda keşfedilmiş olmaları. Ayrıca özellikle Güney Meksika ve Guatemala halkı arasında büyük benzerlikler var.

Meksika ve Guatemala’yla ilgili genel bilgi verir misiniz?
Genellikle gezilerimizi düzenlerken doğa, insan ve tarih görmeyi amaçlıyoruz. Bu üç unsur biraraya geldi mi en güzel gezi şekli oluyor. Bu bağlamda Meksika ve Guatemala kombinasyonu çok güzel. Bu arada biz onlarla akraba bile olabiliriz, Amerika kıtasının halkları Asya’dan gitme. Zamanlama olarak Maya MS 300-900 arasında varolmuş, Aztekler ise çok dar bir zaman diliminde yaşamışlar, 200 yıl bile değil. 1340’lı yıllarda ortaya çıkmış, 1521’de kaybolmuşlar.

Mexico City nasıl bir şehir? Kalabalık ve kaos konusunda İstanbul’a çok benziyor herhalde.
Dünyanın en kalabalık yerlerinden biri, çok güzel bir şehir. Burada üç kültür birarada: Eski kültür, koloniyal İspanyol kültürü ve modern kültür. Çok mükemmel müzeler var. Meksikalılar müzecilikte bence dünyada bir numaralar. Şehrin en önemli yerlerinden biri Zocalo Meydanı. Kolonyal stilde binalar ve yeme-içme, gece hayatı burada. İlginç bir yapı da Katedral, zemini eski bir ada olduğu için katedral eğri duruyor, üstelik duruşu devamlı değişiyor. Batmıyor ama her an farklı bir açıda. Ünlü ressam Diego Rivera’nın dev duvar resimleri olan Ulusal Saray da ilginç. Bunun yanında Templo Mayor adlı yeni bir müze kuruldu. Müzenin olduğu yerde bir tanrıyla çocuğunu resmeden bir kabartmalı taş buldular ve onun bulunduğu yere göre müzeyi inşa ettiler. Şehrin modern tarafında Reforma Bulvarı’nı görebilirsiniz. Bulvar boyunca yer yer eski ve yeni heykeller var.

Mexico City dışında nereleri gezmek lazım?
Teotihuacan’a mutlaka gitmeli. Meksika’nın en büyük antik yerleşim yeri, Maya’dan önce var olan bir yer. Buranın en görkemli binası Güneş Piramidi, taban çevresi Keops Piramidi’ne eşit. Ünlü Ay Piramidi de burada. Oaxaca’ya gidebilirsiniz. Monte Alban adlı ören yerini görmek için. Yine oraya yakın, Mitla’da Zapotek uygarlığının merkezi var. San Juan Chamula ve Zinacantan, San Cristobal de las Casas’ın 10 km kuzeybatısında. Ben bunların birine mavi köy, diğerine kırmızı köy diyorum. Giydikleri kıyafetlerin renkleri yüzünden.

Başkent Guatemala şehrini görmeyi tavsiye ediyor musunuz?
Evet, şehir 1500 metre yükseklikte bir dağlık vadide kurulmuş. Ana Meydan, içinde çok sayıda Guatemalalı sanatçının eserini görebileceğiniz Ulusal Saray, neo-klasik stilde inşa edilmiş Katedral ve Guatemala Haritası görülmeye değer yerler. Guatemala Haritası taş-betonarme kabartma bir harita, özel bir hidrolik sistemle nehirleri, gölleri, okyanusları canlandırıyor.

Guatemala’da (ülke olarak) görmeye değer başka yerler var mı?
İki yer daha var. Birisi Antigua kenti. Orta Amerika’da kolonyal karakterini koruyabilmiş en güzel yerlerden biri. UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde. En fazla bir buçuk katlı, klasik İspanyol tarzında inşa edilmiş bir kasaba. Chichicastenango ise Pazar Pazarı’yla ünlü bir yer. Beş binden fazla insan geliyor, tüm yerlileri en doğal haliyle orada görmek mümkün. Son zamanda biraz turistik olmaya başladı, bazen 5 bin kişinin yüzde 30’u turist olabiliyor.

Yerel kıyafetli ve fularlı ahşap tanrı

Maximon Guatemala’da, özellikle de Atitlan Gölü civarındaki Santiago de Atitlan isimli köyde ortaya çıkan, tapılan kişi. Aslında bal gibi Maya kültüründen gelen bir şey, Hıristiyanlığın gelmesinden sonra Maya kültürü ile harmanlayıp ahşaptan bir tanrı şekline getirmişler. Bu yerel kıyafetli ve fularlı ahşap tanrı birkaç senede bir farklı bir ailenin evinde kalıyor. Ziyaretçiler adak olarak iki şey götürüyor: İçki ve sigara veya puro. Maximon hafif geriye yatık bir şekilde yapılmış, içkiyi ağzından içeri döküyorlar, puroyu veya sigarayı da yakıp ağzına yerleştiriyorlar. Göğüs kafesinde bir delik olduğu için o sigara kendi kendine tütüyor ve bitiyor.

Kaktüs hayatın her yerinde: Adam bir çakıyla dikenin kenarından kesiyor, bir çekiyor, lifiyle birlikte çıkıyor ve oluyor sana iğne iplik. Kaktüsten esas olarak içki yapıyorlar. Meşhur Tekila ve Mescal…

Meksika müziği deyince akla gelen müzik Mariachi’dir. Müzisyenler kendi tarzlarını yaratıyorlar, ne Avrupalı ne de Meksikalı, işte buna Mariachi deniyor.

*“Faruk Pekin, Meksika ve Guatemala’yı Anlattı”, Evrim Sümer, Hürriyet Seyahat, 23 Ekim 2003.