ANKARA KALESİ
Karum Magazin Dergisi, Aralık 1991
Yeni buluntularla tarihi, Ortapaleolitik Döneme kadar indirilen Ankara’da çok sayıda tarihsel ve arkeolojik kalıntı bulunmasına rağmen, Ankara Kalesi yine de kentin simgesi durumunda. Kente egemen tepenin üzerinde kurulu Kale’nin yapım tarihi henüz saptanabilmiş değil. Ancak çevrede Hititlere ilişkin kalıntıların bulunması dikkate alınırsa, Kale’nin ilk olarak Hititler tarafından inşa edildiği düşünülebilir. Bazı kaynaklara göre Kale’yi Frigya Kralı Midas yaptırmış, daha sonra Lydia, Pers ve Makedonya krallıklarının eline geçmiş.
Tarihçiler genellikle Kale’nin Balkanlar’dan gelerek Kızılırmak ve Sakarya arasında kalan bölgeye yerleşen Galatlarca genişletildiğinde anlaşırlar. Kale Roma döneminde görkemli bir yapıya dönüştürülür. Perslerin tahribinden sonra, Bizans İmparatoru Il. Konstantinos 668’de dışkaleyi inşa ettirir. 8. ve 9. yüzyılda Kale’ye eklemeler yapılır.
Ankara Kalesi, iç ve dış olmak üzere iki kaleden oluşur. Geniş bir alanı kapla yan, 20 kuleye sahip Dışkale’den günümüze çok şey ulaşabilmiş değil. 130 x 330 metre boyutlarında bir dikdörtgene benzeyen İçkale, 10-16 metre yüksekliğindeki surları ve 42 kulesi ile günümüze ulaşabildi. İçkale surlarının alt bölümlerinde mermer, üst bölümlerinde Ankara taşı, yer yer de tuğla kullanılmış. İçkale’nin en yüksek yeri Akkale (Alitaşı), güneydeki kule de Doğukale olarak adlandırılıyor. Kale çevresindeki 1198’e tarihlenen Alaeddin Camii Ankara’daki en eski Selçuklu eserlerinden.
Kale ve çevresi ayrıca bir dönem Ermeni, Rum ve Yahudi yerleşimlerinin odak noktalarından birini oluşturuyor.
Ankara Kalesi, Ankara’da görülmeye değer tarihsel yapıtların başında geliyor. Ancak Ankara Kalesi, Türkiye’de yüzlerce örneği bulunan salt bir savunma yapıtı değil, çevresindeki zengin tarihsel örgü ile neredeyse Ankara’nın canlı tarihi.
Ankara Kalesi tarih boyunca kendisini kuşatanlarca tahrip edildi, kenti savunanlarca onarıldı. Kale’nin başına gelenlerin öyküsü Ernest Mamboury’nin 1933’de yayımlanan Guide Touristique – Ankara adlı yayınında bir güzel anlatılır. 9. yüzyılda Bizanslılarca sağlam bir yapıya kavuşturulan kale 1073’de Selçukluların, 1101’de Haçlı Komutanı Raimond’un eline geçiyor. Kale Selçuklu sultanlarından I. Alaeddin Keykubat (1227) ve Il. Keykavus (1248) tarafından onartılıyor. Kalenin günümüz öncesindeki son onarımı ise Ankara’yı ele geçiren Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim tarafından 1832’de gerçekleştiriliyor. Kalenin çeşitli yerlerinde bu onarımları içeren mermer yazıtlar yer alıyor. Bir de onarımların nasıl da toplama malzeme ile gerçekleştiğini yüzümüze vuran sütun başlıklarına, lahit ve heykel parçalarına, Latince yazılara, Roma ya da Bizans kabartmalarına rastlıyoruz Kale’yi gezerken.
Kalealtı Pazarı
Ankara Kalesi çevresindeki dükkânlar tarih boyunca çeşitli değişimlere konu olmuş. Ünlü gezgin Evliya Çelebi’nin “Kalealtı Pazarı” olarak adlandırdığı bölgeden günümüze bunlar ulaşıyor. Esnaf ve zanaatkarların dinsel kökenli meslek örgütlenmesi olan ve Ankara’da el sanatları ve ticaretin gelişiminde etkili olan, hatta İlhanlılar döneminde Ankara’yı kısa süreyle yöneten Ahileri bu çevrede hissetmemek mümkün değil.
Kale ve Çevresinde Geleneksel Ankara Evleri
Ankara neredeyse dört asırlık geleneksel evleri ile ünlü. Uzun yılların deneyimi içinde bir mimari olgunluğa erişen, sivil mimarimizin tipik örneklerinden Eski Ankara Evleri, Ankara Kalesi’nin yeraldığı tepede ve tepenin Batı eteğinde yoğunlaşmış durumda. Genelde ahşap ve çift kanadı dış kapılara sahip iki katlı bu evlerin
alt katında görevlilere ait odalar yeralıyor. Ust katta merdivenle çıkılan ve “seyreg denilen sütunlu bir taraça, konak odaları ve diğer odalar bulunuyor. Odaların hepsi de yüksek tavanlı, kapaklı ya da kapaksız gömme dolaplara ve yüklüklere sahip. Tavanlarda, raflarda, pencere ve kapı kenarlarında geometrik ya da bitkisel ahşap süslemelere rastlanıyor. Ankara evlerinde ayrıca ahşap kafeslere yer veriliyor.
Zenger / Paşa Konağı
Bundan birkaç yıl öncesinde Parmakkapı’dan Kale’ye girdiğimizde tipik bir köy ile karşılaşmış gibi olurduk. Ancak Kale içinin çehresi son birkaç yılda tamamen değişti. Estetik bir operasyon geçirdi. Kaledeki evlerin restore edilerek yeniden yaşama kazandırılması bugün de sürüyor. Ankara Kalesi çevresindeki restore edilen evlerden biri, restaurant olarak işletmeye açılan Zenger / Paşa Konağı. Kalede Saat Kulesi yakınında bulunan konak 250 yıllık oyma tavanları ve işlemeli cümle kapısını ve tipik odaları içeriyor. Konakta bulunan bir telefon santralının 100 yıllık olduğu ve Çarlık Rusya’sından ithal edildiği belirtiliyor.